Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın “çevreci” imajıyla kamuoyunu oyaladığı süreçte, perde arkasında kurulan şaibeli bir şirket ve onun jet hızıyla MUSKİ’ye devri kamuoyunun gündemine bomba gibi düştü.
Muğla Flash’ta yer alan habere göre;
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın “çevreci” imajıyla kamuoyunu oyaladığı süreçte, perde arkasında kurulan şaibeli bir şirket ve onun jet hızıyla MUSKİ’ye devri kamuoyunun gündemine bomba gibi düştü.
13 Haziran 2025 tarihinde kurulan Muğla Yiğit Enerji İnşaat Ltd. Şti., yalnızca 45 gün sonra, hiçbir faaliyet göstermeden Muğla Su ve Kanalizasyon İdaresi’ne (MUSKİ) devredildi. Şirketin kurucusu ise sıradan bir iş insanı değil: CHP Muğla Gençlik Kolları İl Sekreteri Yiğitcan Erdem.
Sermayesi 1 milyon TL, kurucusu ekonomik zorluk içinde
Şirket, 1 milyon TL sermaye ile kurulmuş gibi görünse de, kulislerde dolaşan bilgilere göre şirketin kurucusu Yiğitcan Erdem’in ekonomik gücü böylesine büyük bir yatırım için yetersiz. Bu durum, akıllara klasik bir soruyu getiriyor: “Bu parayı kim verdi?”
Hiçbir ticari faaliyeti olmayan, proje üretmeyen ve gelir yaratmayan bir şirketin, kamu kurumu olan MUSKİ’ye bedelsiz şekilde devredilmesi, olayın siyasi ve hukuki boyutunu daha da derinleştiriyor.
Enerji Santrali Yetkili Şirket: Hidroelektrik, Güneş, Rüzgar, Termik ve Nükleer
Muğla Ticaret ve Sanayi Odası kayıtlarında açıkça görülen meslek kodu, şirketin faaliyet alanının enerji santrali inşaatı olduğunu ortaya koyuyor. Üstelik sadece temiz enerji değil; termik santral ve nükleer santral yapımı da dâhil. Kendisini çevreci söylemlerle kamuoyuna pazarlayan Ahmet Aras’ın, termik santral kurma yetkisi bulunan bir şirketi kamuya aldırması, çevreci samimiyetini de sorgulatıyor.
Hülle ile Belediyeye Şirket Devri: Yeni Yolsuzluk Kanalı mı Kuruluyor?
5393 sayılı Belediye Kanunu’na göre, belediyelerin yeni şirket kurabilmesi için Cumhurbaşkanlığı onayı gerekiyor. Ancak halihazırda özel bir kişi tarafından kurulmuş bir şirketin devralınmasında böyle bir zorunluluk yok. İşte bu boşluk, son yıllarda sıkça uygulanan bir “hülle yöntemi”ne zemin oluşturuyor.
13 Haziran’da CHP’li gençlik yöneticisi tarafından kurulan şirketin, sadece 1,5 ay içinde herhangi bir ticari faaliyet göstermeden bedelsiz olarak MUSKİ’ye devredilmesi, bu yöntemin en çarpıcı örneklerinden biri.
Şirket önce siyasi yakınlıktaki bir kişiye kurduruluyor, ardından kamuya sıfır maliyetle devrediliyor. Böylece hem mevzuat atlatılıyor hem de kamu denetiminin dışında bırakılmış bir şirket üzerinden ileride yapılacak büyük çaplı yolsuzluklara hazırlık yapılabiliyor.
Kamuoyunun merak ettiği soru şu:
* Bu şirket üzerinden ileride kamu kaynakları mı aktarılacak?
*İhaleler bu şirket üzerinden mi dağıtılacak?
*Asıl hedef, çevreci görünüm altında enerji yatırımı bahanesiyle yeni bir rant düzeni kurmak mı?
Çevreci söylem, Rant gerçekliği
Ahmet Aras’ın geçmişi; zeytinliklerin imara açılması, villa projelerine sessiz kalınması, “sözde çevreci” etkinliklerle kamuoyunun yanıltılması gibi birçok çelişkiyle dolu. Şimdi ise çevre dostu projeleri destekliyoruz diyen Aras, el altından termik santral yapabilecek bir şirketi belediye envanterine katıyor. Bu durum, Muğla halkına yapılan bir aldatmacadan başka bir şey değilse nedir?
Kamuoyunun Bilmesi Gerekenler:
- CHP’li il yöneticisinin açtığı şirket nasıl bu kadar kısa sürede MUSKİ’ye devredildi?
- Şirketin 1 milyon TL sermayesini kim finanse etti?
- Termik santral ve Nükleer Santral yetkisi bulunan bir şirket neden MUSKİ’ye alındı?